Reklam
Tarih : 2025-03-25 15:02:10

Özel: Meydanlarda toplanıyoruz ve yapılan darbeye karşı direniyoruz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:

"19 Mart başarısız darbe girişimine karşı direnişimizin tam yedinci günündeyiz. Yedi gündür Türkiye kumpasa karşı meydanlarda, sokaklarda itiraz ediyor. Milyonlar tepkisini gösteriyor. Meydanlarda toplanıyoruz ama miting yapmıyoruz, bir darbeye karşı direniyoruz ve direnme hakkımızı kullanıyoruz. Karşımızda kendi çıkarları için Türkiye’nin geleceğine ihanet eden bir avuç insan var.

Çünkü arkalarında halk yok, millet yok, kalabalıklar yok. Devleti de karşısına almış, milleti de kaybetmiş bir iktidarla karşı karşıyayız. 19 Mart’a giderken organize kötülükle karşı karşıya olduğumuzu biliyorduk. Öyle bir işe kalkıştılar ki fakültenin verdiği ve arkasında duracağı diploma, baskıyla ikna edemedikleri dekanını istifa ettirdikleri ama ikna edemedikleri fakültenin yerine üniversite yönetim kurulunu toplayıp oradan diplomayı iptal ettirdiler. Ekrem Başkan bir iftardaydı, ben bir iftardaydım.

İkimizde bu kötülüğün ne anlama geldiğini anlattık. Sabah gözlerimizi bir açtık, bu sefer ne kötülük planladılarsa hem terör soruşturması açtılar, yolsuzluk soruşturması açtılar, İBB dediler, yanındakiler, sağındakiler, solundakiler dediler. Ben o gün sabah uyandığımda ilk işim İstanbul’a ulaşmak bu darbenin hedeflediği mekanı savunmaya geçmek oldu. Çünkü her darbenin bir simge mekanı vardır.

Darbeler iktidara karşı yapılır ve iktidar nerede temsil ediliyorsa orayı ele geçirmeye çalışır. Nasıl ki her darbe millet egemenliğini sona erdirip Meclisleri kapatırsa burada da hedefin İstanbul Büyükşehir Belediyesi onun simge binası Saraçhane olduğunu biliyorduk.

Buradan önce Silivri’de Ekrem Başkanı, Murat Başkanı, Resul Emrah Şahan Başkanı gördüm, diğer başkanlara da selamlarımı bırakıp geldim. Hepimiz biliyoruz ki 300’ün üzerinde müfettişin konuçlandığı ve yıllarca didik didik yaptığı ve bir kusur bulamadığı ama bizim müfettişlerimizin geçmişe dönük bulduğu çuval çuval yolsuzlukları da Süleyman Soylu’nun el koyup üstünü örttüğü o İBB’de şimdi birkaç gizli tanık bulup yalancı şahitliklerle yaptıklarını karalayıp kayyum atamak suretiyle çöreklendiler.

Bütün darbeler seçilmişe karşı seçilmemişi getirmek üzerine yapılır. 19 Mart darbe girişimi de seçilmiş İBB Başkanı’na karşı onu yenememiş hazımsız bir darbecinin atadığı bir kayyumu getirmek içindi. Hesaba katamadıkları on milyonlara, İstanbul’un iradesine sahip çıktıkları ve darbeyi püskürttükleri için yürekten teşekkür ediyoruz.

Bu terör suçlamasında üzerine basa basa söyledikleri bir şey var. Diyorlar ki; CHP, DEM Parti ile kent uzlaşısı yaptı. Kent uzlaşısı bizim değil, DEM Parti’nin bir tanımlamasıdır. Reddettiğim için değil doğrusunu herkes bilsin diye söylüyorum. DEM Parti, CHP’nin aday gösterdiği bazı yerlerde desteklediler, bazı yerlerde ise kendi değerlendirmeleri ile kaybettirmeye çalıştılar.

Kent uzlaşısı olduğu yerlerde onların tanımlamalarıyla adayları olmadıkları yerlerde CHP’ye oy istediklerini bilmeyen de yok. Bundan utanılacak saklanacak bir durum da yok. Ama bu tanımlama bize ait değil. Buradan herhangi bir belediye başkanımıza sorulacak tek soru yoktur.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Tutuklama Talep Evrakını okuyorum. Diyor ki; “Kent uzlaşısı formülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin belediyeleri kazanmasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında Belediye Meclisinde belli sayıda kota elde edilmesi sonucunda Belediye Meclislerinde söz sahibi olmalarının yerel yönetimlerde yer almalarının siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı anlaşılmıştır.”

Ben bu cümleyi kent uzlaşısını ve İstanbul ittifakını suçlamak için değil taktir etmek için yazarım. Batıdaki Kürtlerin yönetimde temsil edilebilmeleri için belediye meclis üyeliklerine yazılmaları terör ise ben terörist olayım kardeşim. Demokrasi bunun adı demokrasi! Kürt olup da bu AK Parti’ye oy veren temiz abim, ablam benim bunların işi seninle. Sadece oyunla, Kürtlüğüne bile saygısı yok. Oyu bana verirsen seçmensin, ona verirsen teröristsin diyor.

Her darbenin bir bildirisi olur. Medyada şu bildiriyi okutuyorlar: “İmamoğlu, milyonluk villada gözaltına alındı.” Bütün yandaş kanallar bütün bir tek elden verilen bilgilendirmeyle sürekli bir yalanı söyleyip darbeyi vatandaşın aklında meşrulaştırmaya çalışıyorlar.

Tek söyleyeceğim şudur: İstanbul’un gözünün önünde çatır çatır çalışan, vicdanıyla, imkanıyla, alnının teriyle içeriye koydunuz ya ben sana odun derim savcı!"

  Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2025 kargo-depo.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.