Cumhurbaşkanı Erdoğan Denizli'de

Cumhurbaşkanı Erdoğan Denizli'de

Vakıf Katılım

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Yaklaşık 3,5 yılık bir aranın ardından bir hasretin ardından bir kez daha sizlerle kucaklaşmak için yarimiz, yarenimiz, yol arkadaşımız Denizli’deyiz.

Denizli'yi özlemişiz ama yol boyu baktım ki Denizli'de bizi özlemiş. Şehre ayak bastığmız andan itibaren gösterdiğiniz muhabbet sizlerin de bizi özlediğinizi gösteriyor. Denizli'ye son gelişimde sizlerle sohbet ederken Pensilvanya ve Kandil destekli 4'lü çeteden bahsetmiştik. Baktılar 4 yetmiyor sayıyı 6'ya çıkartıp bir masa kurdular. Masayı kurdular ama masadan bir türlü aday çıkartamadılar.

Baktılar kendileri masadan aday çıkaramıyor, bu defa bizim adaylığımıza çamur atmaya başladılar. Halbuki biz aylardır siyaset er meydanıdır biz adayız karşımıza kimi çıkaracaksınız çıkarın, söyleyin de milletin huzurunda er meydanında yarışalım dedik. Bir yılda bir aday çıkarmayı beceremeyenler kendi sünepeliklerinin üzerini örtmek için şimdi istikameti başka tarafa çevirdiler. Bunca zamandır bizim adaylığımıza karşı çıkmak akıllarına gelmemiş, hep seçim sandığnı işaret etmişlerdi. 4,5 yıldır Cumhurbaşkanıyız, öncesi var. Aklınız neredeydi? Niye şimdiye kadar bunları söylemediniz?

Milletimizin takdiri ile 2017 yılında kabul edilen anayasa değişikliği en küçük bir tereddüde, en küçük bir tartışmaya mahal vermeyecek kadar açıktır. Türkiye 2018 seçimleri ile birlikte yeni bir yönetim sistemine geçti yani bu bakımdan kronometreyi sıfırladı. Aklen de, hukuken de, fiilen de 2018'de seçilen Cumhurbaşkanı yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanıdır. Siyasi geleneğimizde kabul gören bir kavram olduğu için yeni sistemdeki devlet başkanının sıfatını Cumhurbaşkanı olarak muhafaza ettik.

Esasen bugüne kadar da 3, 5 medya şovmeni hariç yeni yönetim sisteminin ilk Cumhurbaşkanı olduğumuza dair hiç bir itiraz yapamadılar. 6'lı masadakiler bir yıl sonra nasıl olduysa bir anda aydınlanma yaşamışlar. Şimdiden seçim günü ile ilgili kaos senaryolarına sarılmaları, kaybetme korkusunun bir kez daha yüreklerini sardığını gösteriyor. Halbuki korkmalarına hiç gerek yok biz milli iradenin üstünlüğü dışında bir yol ve yöntem kabul etmediğimiz için bugüne kadar tüm rakiplerimizi sandıkta yendik. 14 Mayıs'ta da zaferi sandıktan çıkarmaya hazır mıyız? Tabi tarihleri vesayetle, darbeyle, krizle, ayak oyunlarıyla dolu olanlar milli iradenin gücüne akıl erdirmekte zorlanıyor.

Bir de utanmadan çıkıp partilerinin binasına ne yaptılar? "Yeter söz milletindir" afişi asıyorlar. Rahmetli Menderes bu sözü onların ağa babalarına karşı söyleyerek milletin gönlüne girmiştir. Menderes dün tek parti faşizmine yeter demişti. Biz de bugün küresel vesayet odaklarının desteği ile aynı faşizmi tekrar hortlatma peşinde koşanlara yeter diyoruz. Menderes dün milli iradeyi hiçe sayarak masabaşında ülkenin siyasi ve ekonomik kaynaklarının sömürülmesine baskı ve zulüm düzenine ne demişti? Yeter demişti. Biz de bugün milli iradenin tercihleri yerine 6'lı masada çevrilen dış destekli film fırıldaklarla siyaset mühendisliğine soyunanlara yeter diyoruz. Milletin iradesinden umudu kesenler masanın iradesinden medet umuyor vah zavallılar. Ne olacak sizin haliniz yazık yazık, hem de çok yazık. Dün sivil ve askeri vesayet düzenine, darbe ve terör ihanetlerine nasıl son verdiysek inşallah 14 Mayıs'ta masa vesayetini sandığa gömecek, ülkemizi uzaktan yönetme hevesinde olanları hüsrana uğratacağız.

6'lı masanın etrafında yer alanların hepsini toplayın. Üstüne PKK'sından FETÖ'suna tüm terör örgütlerinin gizli açık uzantılarını koyun. Yetmezse buna küresel medyasından eski istihbaratçı ve siyasetçi bozuntularına kadar emperyalistlerin sözcülerini de ekleyin. Daha da eksik kalırsa paşa gönlünüz kimi istiyorsa onu da getirin. Bakalım hepsi birden milli iradenin gücünün karşısında bunlar ne ifade edecek. Bunların tamamı bir araya gelse, geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin Türkiye Yüzyılı vizyonunun yanında hiç bir şey ifade etmez. Denizli bugün bambaşka. Bugün rahmet de vardı, yağmur da vardı. Ama buna rağmen siz şu meydanı doldurdunuz. Sordum, resmi rakam ne dedim? Resmi rakam 80 bin. Yol boyu olanları söylemiyorum sadece burayı söylüyorum. 

Şimdi istiklal ve istikbal mücadelemizde Türkiye Yüzyılı iradesinin karşısında rakamın sonuna konan sıfırlar gibidir bunlar. Hiç biri de karşımızdaki 6'lı masanın kıfayetsizliğini, beceriksizliğini, içi boş tenekeden ibaret olduğu gerçeğini değiştirmeye kafi gelmez. Bırakın bu eski Türkiye oyunlarını da meydana çıkın meydana. Zaman kaybediyorsunuz. Bırakın bu tek parti faşizmi özentisi dalavereleri de sandığa gelin sandığa. Küresel emperyalizmin vesayet aracı olma hevesinden vazgeçin de millete gidin millete.

Meclis'i kilitlemeye, devre dışı bırakmaya çalıştınız yapamadınız. FETÖ'cülerin kumpaslarına alet oldunuz başaramadınız. PKK'nın çukur eylemlerine umut bağladınız hüsrana uğradınız. Güney sınırlarımızdaki karmaşadan bir şey çıkar mı diye beklediniz o da olmadı. En son ekonomik tetikçilerin faiz, kur, enflasyon operasyonlarından medet umdunuz hamdolsun o badireyi de atlattık. Amerika'sından Avrupa'sına kadar ülkemizin siyasi ve ekonomik etki alanını genişletmesinden rahatsızlık duyanların gözlerine bakıyorsunuz ama oradan da bir şey bulamıyorsunuz. Tüm bu süreçte bakmadıkları tek yer milletin gönlüydü, milletin gözüydü, milletin beklentisiydi, milletin talepleriydi. Biz hep milletimizle birlikte yol yürüdük. En sıkıntılı anlarda bile milli iradenin gücünün üzerinde güç tanımadığımızı söyledik. 

Derdimizi sadece milletimize anlattık. Desteği sadece milletimizden istedik. Ülkemiz yeni bir süreç, yeni bir seçime doğru giderken biz bir yandan devlet işini yürüttük, bir yandan da şehir şehir dolaşıyoruz, milletimizle dertleşiyoruz, milletimizle kucaklaşıyoruz. Onların bir yuvarlak masa etrafında dönüp durdukları son bir yılda biz 49 il ziyareti yaparak ülkemizin yarısından fazlasını gezdik. Bununla kalmadık 27 yurt dışı ziyareti ile ülkemizin hak ve çıkarlarını dünyanın dört bir yanında savunan programlar gerçekleştirdik. Biz Türkiye'yi dört dolandık, dünyayı dört dolandık, onlar bir masanın çevresinde tur atmanın ötesine geçemediler. Dün Bilecik'teydim ve gümbür gümbür baktım Bilecik de geliyor. Çıkmışlar bir de biz 6 kişi bir Cumhurbaşkanını yöneteceğiz o da ülkeyi yönetecek diye kabahatleri ile övünüyorlar.

Halbuki korkmalarına hiç gerek yok biz milli iradenin üstünlüğü dışında bir yol ve yöntem kabul etmediğimiz için bugüne kadar tüm rakiplerimizi sandıkta yendik. 14 Mayıs'ta da zaferi sandıktan çıkarmaya hazır mıyız? Tabi tarihleri vesayetle, darbeyle, krizle, ayak oyunlarıyla dolu olanlar milli iradenin gücüne akıl erdirmekte zorlanıyor.

Bir de utanmadan çıkıp partilerinin binasına ne yaptılar? "Yeter söz milletindir" afişi asıyorlar. Rahmetli Menderes bu sözü onların ağa babalarına karşı söyleyerek milletin gönlüne girmiştir. Menderes dün tek parti faşizmine yeter demişti. Biz de bugün küresel vesayet odaklarının desteği ile aynı faşizmi tekrar hortlatma peşinde koşanlara yeter diyoruz. Menderes dün milli iradeyi hiçe sayarak masabaşında ülkenin siyasi ve ekonomik kaynaklarının sömürülmesine baskı ve zulüm düzenine ne demişti? Yeter demişti. Biz de bugün milli iradenin tercihleri yerine 6'lı masada çevrilen dış destekli film fırıldaklarla siyaset mühendisliğine soyunanlara yeter diyoruz.

Milletin iradesinden umudu kesenler masanın iradesinden medet umuyor vah zavallılar. Ne olacak sizin haliniz yazık yazık, hem de çok yazık. Dün sivil ve askeri vesayet düzenine, darbe ve terör ihanetlerine nasıl son verdiysek inşallah 14 Mayıs'ta masa vesayetini sandığa gömecek, ülkemizi uzaktan yönetme hevesinde olanları hüsrana uğratacağız.

Denizli bu vesayet heveslisi muhterislere 14 Mayıs'ta bir kez daha yeter diyor muyuz? Küresel vesayetçilere ve onların maşalarına yeter söz milletindir diyor muyuz? Türkiye yüzyılını birlikte inşa ediyor muyuz? Türkiye'nin yolunu 14 Mayıs'ta bir kez daha açıyor muyuz? Türkiye'nin yeni asrını bir olarak, iri olarak, diri olarak, hep birlikte Türkiye olarak kucaklamaya hazır mıyız?

Son 20 yılda Denizli'ye 35 milyar lira kamu yatırımı yaptık. 14'ü hastane olmak üzere 38 sağlık tesisimizi hizmete açtık. Aydın-Denizli-Antalya otoyolunu inşallah seneye tamamlıyoruz. Denizli'de 881 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Çiftçilerimize 3.5 milyar TL tutarında tarımsal destek verdik. Denizlili iş insanlarımıza 4 milyar TL tutarında prim teşviği verdik.

Bugün de 18 milyar lirayı bulan 232 ayrı yatırımın açılışını gerçekleştireceğiz. Ulaştırmada şehrimiz için önemli bir yatırım olan 3.4 milyar TL'ye mal olan Denizli Otoyolu 2. Kısım ile Honaz Tüneli'ni açıyoruz. TOKİ'nin yaptığı 1173 konutu da açıyoruz. Denizli'mize bu yatırımları kazandıran tüm yüklenici firmalara teşekkür ediyorum.

Benim sizlerden ricam var. Seçim sandığı önünüze geldiğinde etrafınıza bakıp ne diyeceksiniz, durmak yok yola devam. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız; hep birlikte Türkiye olacağız. Ana kademe, kadın kolları durmak yok. Gümbür gümbür sandığa koşacağız."

Hibya Haber Ajansı